Sevdiğim bir şairin güzel bir mısrası vardır. Şöyle der: Hüzün ile başlasam da günüme, sonu hep huzur ve sükun içinde...Bundan iki hafta önce bendenize konulan Lenfoma teşhisi ile bu mısrayı sık sık düşünür oldum.
Hiçbir vakit bu da benim başıma gelmez diye yaşamamıştım esasında hayatı. Hep biliyordum, herşey insanoğlu için, herşey hepimiz için. Lakin bilmek ile yaşamak farklıymış canım okuyan. Önce bir kabus görmüş az sonra uyanacakmışsınız gibi hissediyorsunuz. Sonra hala uyanmadığınızı ve 'varolanın' gerçeği ile yüzleşiyoruz. Ancak hiç merak etmeyin bu yazıyla yürekleri kabartmak, enseyi karartmak gibi bir niyetim hiç yok. Ömrün imtihan ile geçtiğini biliyorum çünkü. İnsanın gücünü hissetmesi ve yeniden keşfetmesi için zorlanmaya, hatta bazen acı çekmeye ihtiyacı olduğunu biliyorum. Yüce Yaradan bu hayatta birilerini başka birilerine örnek teşkil etmesi, az biraz ders alıp kendine gelmesi için sınıyor. İmtihan ediyor. İşte bu yüzden ben ve şu anda bu yazıyı okuyan ben gibi dertleri olanların bunu düşünmesini, sindirmesini istiyorum.
Öncelikle kendimizi önemseyeceğiz. Yaşama bizi bağlayan gevşemiş zincirlerimizi daha da sıkılaştıracağız. Korkmak yerine savaşı kazanacak olmanın eşsiz tadına odaklanacağız. Her gecenin bir gündüzünün olduğunu, çıkmaz sokakların ana yollara bağlanacağını bileceğiz. Sevdiklerimize sıkı sıkı tutunacağız. Sevgiden kendimizi mahrum etmeyeceğiz Hüzün ile başlasa da kimi günlerin huzur ve sükun içinde bize geri döneceğini ; yaşanan, yaşanacak her ne varsa 'Bu Da Geçer!" diyebilmeyi bileceğiz.
Sevgiyle,
Feride Hande Gemici