Geçtiğimiz hafta Nefes Tekniklerini ve Egzersizlerini içeren birkaç kitap ve DVD sipariş etmiştim. Büyük bir heyecanla beklediğim siparişlerim birkaç gün evvel ulaştı. Nefes Egzersizlerini içeren videonun yararı olacağına inanıyorum. Çünkü bizler ancak nefes alabildiğimiz ölçüde ayakta ve sağlıklıyız öyle değil mi? Tüm organlarımızın, doğru nefes teknik ve egzersizleri ile yarar gördüğü bilim ve tıp ile de kanıtlanmıştır. Bu yüzden ben de bu egzersizleri doğru bir şekilde uygulamaya çalışıyorum. Naçizane tavsiye ederim.
Bahsettiğim DVD’nin yararlı olmasına karşılık, yazarını tavsiye üzerine öğrendiğim ve dolayısıyla kitabını tavsiye üzerine aldığım kitapta biraz hayal kırıklığına uğradım. Hayal kırıklığımın sebebi ise, kitapta nefesten yola çıkan yazarın mutluluğu yalnızca kendi üslup, hayat görüşü ve sahip oldukları çerçevesinde anlatmasıydı. Herneyse.. amacım burada kitabın detayları üzerinde durmak değil pek tabi. Amacım bugün hep birlikte mutluluğun ne olduğu yahut olmadığı üzerinde biraz düşünmek…
Mutluluk insanoğlunun geçirdiği evre ve süreçlere göre değişen bir şeymiş gibi gözüküyor uzaktan. Yani gençlikte bizi mutlu eden şeyler, orta yaşta yahut yaşlılıkta bambaşka şeylere dönüşebiliyor. Ya da 2 sene önce mutlu olduğumuz işimiz belki bugün bize o mutluluğu vermiyor. Oysa ki mutluluk sürece, zamana ve kişiye göre değişen bir şey değil…Bence. Mutluluk biraz ‘an’da ve ‘ben’ de gizli. Burada ‘an’ bizi devamına sürükleyecek küçük bir kesit elbette. Yoksa dediğim gibi mutluluğun bir zamanı yok!
Mutluluk o an içinde sahip olduğumuz ve hatta olmadığımız her şeyin tamamı mesela. Bir yazıda şöyle diyordu:
“-Sizi en çok hangi insanlar mutlu eder?
–O an yanımda benimle bulunanlar.”
İşte sanırım bu cevap tam da anlatmak istediğim mutluluğun kısa ve anlamlı bir tarifi olsa gerek.
Bu yeni modern çağda çoğumuz kendimizi spora, herhangi bir hobiye, seyahate, alışverişe, kalabalık dost meclislerine vererek mutluluğu bulacağımızı zannediyoruz. Hemen hepimiz bir vakit bu hataya düşebiliyoruz. Oysa mutluluk öyle çok derin araştırmalara girmeyi, uzaklara gitmeyi gerektirmiyor. Bize bahşedilen bedendeki sağlık, her an Yaradan’ın bizlere aynı istikrarla verdiği ‘nefes’, kimileri yanımızda olmasa da yanımızda bulunan sevdiklerimiz ve şüphesiz bu mutluluğu taşıyacak olan kendimiz...Bir nefes mutluluğun bence ta kendisi.