Erzurum Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Bölümü... Hekimin, öncelikli böbrek nakli yapılacak kişi kararını az sonra açıklayacağı bir vakit. Sıradaki iki kardeşten küçük ve belki diğerine göre daha 'az' zarureti olan kız kardeşe mikrofon uzatılıyor ve muhabir soruyor: "Heyecanlı mısın, sence nakil sana mı yapılacak?" Sorunun ağırlığı karşısında 'kocaman' ben eziliyorum. O ise 14 yaşında küçücük bir kız çocuğu. Yaşıtlarının 'i-pad' ' facebook' 'twitter,' wii', 'barbie' kelimeleriyle dolu lügatlerinden farklı bir lügati var onun. O lügat, yaşamın henüz çok başında öğrendiği şeyin, mutluluğun da hüznün de bir yoldan geçtiğinin ,harfleriyle dolu. Küçücük dudaklarını zoraki oynatarak tarifsiz bir yüz ifadesi ile cevap veriyor: "Benden önce inşallah ağabeyime nakil yapılabilir. Onun durumu daha ağır"diyor taahhül edilemeyecek olgunluk ile...En nihayeti doktor bey hakikaten de küçük kızın o "böbreğe" kendinden çok ihtiyacı olduğunu belirttiği ağabeyine nakil yapılacağını açıklıyor. Sevinç desem değil, hüzün desem o da tam değil ama işte ağlıyor minik kız bir sebepten...Öğreniyor mutluluğun içindeki hüznü, öğreniyor bir nefes bile varsa alacağı umudun da var olduğunu ve biliyor bir sonraki sefere o böbreğin kendi bedeni içinde yer alacağını. Ve pek tabi yoluna devam ediyor...
Bu ilk kez haberdar olduğum bir durum değil elbette ama işte bu kez bende bir farkındalık yaratmış oldu. Uzunca saatler kendime gelemezken, bir kenara ittiğim onca 'varlığı', en büyük zenginliğin beden ve ruh bütünlüğü olduğu gerçeğini yineleyip durdum kendime. Şüphesiz bir gün hepimiz ilahi bir sonsuzluğa kavuşacağız. Şu dünyada kalacak olan ise çürümeye mahkum bedenlerimiz, organlarımız... Yaşam Tanrı'nın izin verdiği müddetçe devam edeceğine ve bizden sonra yaşaması gerekenler olacağına göre varlığımızda yapacağımız Organ Bağışı ile nice insana 'hayat' olmaya karar veriyorum. Ve izninizle çok değerli dostum Ümran Tunoğlu'nun bir şiirini sizlerle paylaşarak hepimiz için Sağlıklı yarınlar temenni ediyorum.
Sevgiyle,
Feride Hande Batmaz
"İkiz kardeşlerden biri bir böbreğini diğerine vermiş ama onu kurtaramamıştır. Kendimce bunun üzerine duygularımı aktarmak istedim." Ümran Tunoğlu
sağ tarafıma yatarım
akşamları
karıncalanır parmaklarım
gecenin yıldız düşüren
yalnızlığıyla
dokunurum sol yanıma
izini süren köpek
gibi yokluğuna dadanırım her kıvrımında dikişlerin
kan fışkırır yüzüme
nefesim tıkanır uyanırım
uyuşuk sabahlara
yıkanmak istedikçe
kefenim kirlenir
her yeni gün
kendi alarmını çalar
ve ben yine sana çoğalırımneden ayırdı bizi neşter
neden ben değil
sen gittin ..
kulağımın arkasında ki ben
önemsiz artık
beni ayırmıyor senden
farklı olmak bana anlamsız
benzeşmekse seninle...nerden bilecektim
verdiğim organ
sana da bana da
ihanet edecekti
sevdiğin şarkılar arkadaşım
iniltilerim yoldaş oldu
ayakseslerim azaldı zamandan
kokular bana tuzak
anılarımızsa yetişemez
koşacak halleri yok
yorgun.biz aynı değil miydik?
yan yanayken hafiflemezmiydik
şimdi ağırlığım iki katı
senide yüklendim
kanatlanacağız yarınlara.....