Farkındalık yaratanlar yaşamın 'Farkında' olanlardır. Bu yüzden biz faniler, yaşamın 'Farkında' olanlar ve olmayanları olarak ikiye ayrılırız. 'Farkında Olmak'' bir eylem olduğu kadar 'fark' yaratan bir sıfatlama, tanımlamadır; çünkü 'Farkında Olmak' ruh ile beraber hükmedilen zekanın bir tezahürüdür. Kendi farkındalığımızı, önce yaşama karşı 'Neden azıcık gamsız değilim?' diye söylenerek yaratırız. 'Gamsız ' olmamak 'Farkında' olmaktır aynı zamanda. Farkında olmak, farkında olana farkında olduğu şeyden ötürü bir sorumluluk getirir. Artık istemeyerek de üstlendiği farkındalığın yükü omuzlarındadır. Ve bu yükü omzunda taşıyacak olanlar şu hayatta hem ÇOK sevinir hem ÇOK üzülürüler. Bilirler çünkü dilin ucundaki tek bir kelimenin aynı vakit hem yürek derinliğine inebileceğini hem yüreği derinden yarabileceğini...
Farkında olanların hayat yolculuğu pek daha doğrusu kendilerine gerçekleştirdikleri yolculuk da bir o kadar çilelidir. Çünkü farkında olanların vaziyetlere karşı duyarlılıkları gelişmiştir. Bir pastanede beş masa ötesinde oturan bir annenin bebeği için garsona yöneltmeye çalıştığı yardım istediğini herkesten ve her şeyden önce fark eden ve o durum için kaygılananlardır. Farkında olanlar, insanlara gelebilecek tehlikeleri hadiselerin içinden çıkarıp yine herkesten ve herşeyden önce 'fark' edip gardını alan, uzanabildiklerine ise aldırabilenlerdir. Zihinlerini elleri, kolları gibi kullanabilen, gereken yerde yüreklere dokunabilenlerdir. Yaşamı özümseyen, hisseden; yaşamın tadını çıkarmasına ve hatta tadını bozmasına izin verenlerdir. Çünkü hayat 'Farkında' olduğun müddetçe ancak yaşanabilir ve çekilebilir bir gerçektir.
Farkında olmayan ve olamayanlara gelince...Geldiği gibi gidecek olan, yaşamın bahşettiği her bir şeye duyuları kapalı, gerçekten ve hatta hayalden bile uzak olanlardır. Esasında farkında olanlara göre çok daha zordur işleri. Gerçi farkındasızlıkları sebebiyle bu zorluğu, sahip olunmadan kaybedişliği bile fark edemeyeceklerdir ya! Velhasıl onlar ben ve ben gibilerin, gönül gözlerinin ve zihin pencerelerinin sona ve sonsuzluğa dek kapalı olacağını düşündüklerimizdir. Fark edip de fark ettiremediklerimizdir....
Sevgiyle,
Feride Hande BATMAZ