Naif bir kuş olmak isterdim. Onun kadar özgür, 'kararınca' pervasız... Alışkanlık nedir bilmeden değişmek, değişerek yaşam ile bütünleşmek isterdim. Konakladığım her diyar benim olsun, her bir 'ben' zerresinin de o diyarın olmasını isterdim. Hem dost hem düşman 'nefs'i, yüce dağ başlarına üfleyip bırakmak isterdim. Şehvetin kirlettiği akılları, ruhları gökyüzünden indirdiğim bembeyaz bulutlarımla örtmek isterdim. Bazen sövmek istediğimi de sevmek, tarifsiz güzellikte bana Tanrı'nın bahşettiği 'gagam' ile o diyardan bu diyara Cupido'nun sevimli oklarını taşımak isterdim. Göç yollarımla aşkı arşınlamak isterdim. Kanatlı familyam kadar balıklar ile sıkı dost olup, okyanusların en derinlerinde masmavi ve engin dünyalarının 'kuş beyin'li sırdaşları olmak isterdim. Canım su samurlarının çılgın oyunlarına ortak olup kuş nefesimin yettiğince çığlıklar atmak, attığım çığlıkları evrenin sonsuz boşluğunda yakalayabileceğime inanmak isterdim.
Yüce dağ başlarına kanat çırpıp, zirvenin tatlı yalnızlığını hissetmek isterdim. Ormanın kralı, kendini beğenmiş 'Aslancık'lara zarif kanatlarımın en güçlü dokunuşlarını yapıp, " Ey kibirli yerli ! Ne varsa gökte var, göğe bakmalısın." der; yüksekten pek mütevazi görünen cüsselerini izlemek isterdim. Bir göç kalabalığı ile önce çoğalmak sonra 'ari'leşmek isterdim. Yaşadığım diyara "Senden sıkıldım şimdilik hoşçakal!" deyip 'ihanet' etmek isterdim. Arada olmadık yerlere toslayıp yaralanmak sonra yaralarımın usulca sarılmasını isterdim. Yaralarımı sarana gökte envai çeşit taklalarımı atıp teşekkür etmek isterdim. Baharın en tatlı dallarını, ruhunu kaybetmiş nice kurak topraklarda sallandırmak, ekinine emanet etmek isterdim. Sahiüstü sevgilimle 'kanatkanata' mavi göklerde dolaşmak, pamuk şekeri niyetine pamuk bulutlarının tadına bakmak isterdim. Biz kuşların özgürlüğünün prangası yeryüzündeki bütün altın kafesleri iki kutup noktasına geri dönüşümsüz fırlatmak isterdim. Kanatlarımın uçurabildiği her hayata konmak, devr-i alem edip döndüğüm kürkçü dükkanımda kucaklanmak isterdim. Yükselip alçalmak, kanat çırpıp coşmak, olmadık sulara gagamı sokup çıkarmak, koşulsuz özgürlüğün sınırlarını zorlamak ve siz canım insanların bunu anlayabilmesini isterdim.
Hüma Kuşunun Gölgesi Üzerinize Olsun,
Feride Hande Batmaz