Ba-ba...Pek tuhaf. Dudaklarımızdan, en kolay dökülen, ilk kelime.
Bizi en rahat ettiren. Dönüp bakmasan bile Ağrı Dağı'nı arkanda hissettiren. Usulca ve en derinden kurduğu hakimiyetiyle saygıyı öğreten. Sevdiceğine hürmetli bakışıyla aşkın ne demek olduğunu anlatan. Sarmaş dolaş olmayan. Mesafeli...olduğu kadar en derin sarılışıyla sevginin kuvvetini gösteren. Yetmiş yaşına da gelse taşı sıkıp suyunu yuvasından esirgemeyen. Düşüp kalmaktan önce, takılıp da sarsılmamayı öğreten. Anasına duyduğu bağlılıkla, analarımızın değerini tartışmasız 'en' kılan. Yuvayı yapan dişi kuş kadar, yuvasını bir arada tutan.
İhtimal veremeyeceğimiz kadar duygusal; bazen bir çocuk bazen koca bir 'adam' olan. Cümlelerle değil tek bir kelime ile dünyaları size veren. Kanatlarıyla üzerinizde gece ile gündüz olan. Merhametini asla esirgemeyen. Hoşgörünün yüceliğini öğreten, sabrın sonu selameti size getiren. Bir çırpıda hayatınızı pembeye boyayan...Umutsuzluğunuza daima umut olan.
Varlığı ile sizi dünyanın en zengini hissettiren. Yokluğunda bile adı ile yeri göğü titretebilen.
İşte 'O' bizim Babamız. Babalarımız.
Varlıklarını önce Yaradan'a borçlu olduğumuz babalarımızın babalar gününü kutluyorum.
Sevgiyle,
Feride Hande Gemici